Kısa adı MABEK olan Malatya Beydağı Konaklama Tesisleri (Suriyeli Mülteci Kampı) ınde yapılan tartışmaların odağında kalan İpekyolu Belediyespor kulüp Başkanı M.Nadir Kınık, gazetemize çok özel açıklamalarda bulundu. İddiaları hayret ve şaşkınlık içersinde seyrettiklerini anlatan Kınık “ Bir deli bir kuyuya taş attı, 40 akıllı çıkarmaya çalışıyoruz” dedi.
İHALE DEĞİL, ANTRENMANLARI TAKİP EDİYORUZ
Hekimhan’a bağlı Girmana köyü ve mezralarının bir araya gelerek kurduğu İpekyolu Belediyespor’un yıllık bütçesinin 10 bin liraya geçmediğini anlatan kulüp Başkanı M. Nadir Kınık “ İpekyolu Belediyespor’un bir yıllık bütçesi hiçbir zaman 10 bin lirayı aşmadı. Kulübümüz her spor kulübünde olduğu gibi Yönetim kurulu üyelerinin ve sponsor firmaların makbuz karşılığı yaptığı bağışlarla ayakta durmaktadır. Amatör spor kulüplerine gönül vermiş insanların boş vakitlerinde ihale takipçiliği değil, antrenman veya maç yaptığını herkesin bilmesi gerekir. ” dedi.
MUTFAĞIMIZ YOK Kİ, MUTFAK DOLABIMIZ OLSUN
Cezmi Kartay’da, Efe İş Merkezinin 4. Katında iki küçük dükkanı bozarak yaptıkları kulüp binasında mutfak bulunmadığını anlatan İpekyolu Belediyespor Kulüp Başkanı Kınık “ Kulüp binamız denilen yer toplam 20 metre kare alandır. Ve ikiye bölerek bir bölümünde sporcu kardeşlerimiz formalarını giyer diğer alanda ise taktik konuşmalarının yapıldığı yer bulunmaktadır. Mutfak yok, banyo yok, başkan odası yok. Böyle bir yapı içinde söz konusu Mutfak dolabının nereye takılmış olacağını da O Gazeteci arkadaş yazsın, bizde bilelim” ifadesini kullandı.
HOCAMIZIN İŞİ TAKIMI ÇALIŞTIRMAKTIR
İpekyolu Belediyespor Kulüp Başkanı Kınık, söz konusu haberde ismi geçen hocasına da sahip çıkarak “ Ramazan hocamız yıllardır, Futbol takımızın hocalığını yapmaktadır. Kendisinin asli işi takımı çalıştırmaktır. Spor takımızın ihtiyaçlarını karşılayacak bütçeyi de, şahsim ve yönetim kurulu arkadaşlarımız yapmaktadır. Bugüne kadar futbol takımıza yapılan bağışlarda kulüp başkanı olarak bir tek, şahsımın imzası bulunmaktadır. “ dedi.
OYUNCULARIMIZA HER KONUDA KEFİLİZ
Suriye Kampında yüzlerce insanın istihdam edilerek , kentte ki işsiz sayısına kısmi de olsa olumlu katkı yaptığını hatırlatan Kınık “ Bizim takımda forma giyen bazı arkadaşlarımızın da, O kampta iş bulmaları bizi mutlu eder. 26 kişilik oyuncu kadromuzda Suriye kampı başta olmak üzere, özel sektörde de çalışan futbolcu kardeşlerimiz var. Bizi referans olarak gösteriyorlar. Bazı duyarlı firma sahipleri zaman zaman arayıp, iş talebinde bulunan kardeşlerimizi bize soruyorlar. Bizde her konuda kefil oluyoruz. Mülteci kampında işçi çalıştıran özel sektör temsilcileri bizi aramadılar. Ancak arasalardı, futbolcularıma kefil olurdum.” Dedi.
GAZETECİLER BİZE DE SORMALI
Gazetecilerin araştırarak kamu adına denetim yapmalarını anlayışla karşılıyoruz. Ancak, gazeteciler aldıkları bilgileri sadece kaynaklarının yönlendirdiği gibi değil, itham ettikleri kişi ve kurumlarında görüşlerine yer verdikleri zaman sağlıklı bir araştırma ortaya çıkar. Aksi durumda bir deli bir kuyuya taş atar, kırk akıllı da o taşı çıkarmak için uğraşır. “ şeklinde sözlerini tamamladı.
GAZETECİNİN O İDDİALARI!
Vali Vasip Şahin’e “Afad” sorular
İ. Spor Kulübünün kaç futbolcusu kampta çalışmaktadır? Bunlardan kaç tanesi teknik personel olarak ücretlendirilmektedir?
Bu kulübün yöneticisi aynı zamanda kamp yönetici yardımcısı olan kişi 2013 yılının Mart ayından bugüne adı geçen kulüp için, kamp için iş yapan kişi ve firmalardan ne kadar bağış almıştır? Kulüp mutfağı da aynı şekilde mi yaptırılmıştır? Bu firmalardan birisi yaptığı prefabrik binanın eksikleri dolayısıyla idare tarafından teslim alınmadığı dönemde kulüp için yaptığı bağıştan sonra bu yönetici yardımcısı (aynı zamanda kulüp yöneticisi) kişinin idare ve Vali Yardımcısı nezdinde yaptığı girişimler sonucu imalatı teslim alınıp ödemesinin yapıldığı doğru mudur? Yapılan bağışın miktarı ve eksik ya da yanlış yapılan işin maliyeti ne kadardır?
Aynı yönetici yardımcısı bu güne kadar görevi ve yetkisi olmadığı halde kaç eksik işi teslim alarak kulübüne ne kadar gelir sağlamıştır?
Aynı yönetici yardımcısı daha önce görev yaptığı Sığınak Komisyonu’nda da aynı davranışlarından dolayı şikâyet olduğunda 5–6 kişi huzurunda konuyu inkâr etmeyip, “Şahsımın boğazından geçen bir şey yok. Her şey ortada” diye garip bir savunma ve kabul yapmış mıdır?
YORUMLAR